Abdurehim Ötkür

ABDÜRRAHİM ÖTKÜR

           1923-1995

 

(ÖLÜM YILDÖNÜMÜ DOLAYISIYLA)

 

ÜNLÜ YAZAR ŞAİR ABDÜRRAHİM

ÖTKÜR'ÜN UYGUR EDEBİYATINDAKİ

ROLÜ

*Yrd. Doç. Dr. Erkin EMET

 

 

 

 

* Lanet seni namussuzlar gibi dağıtan çirkin ellere!

* Lanet senin için kaygılanmayan “ruhsuz” insanlara!

* Lanet senin için ağlamayan “kör” gözlere!

* Lanet senin için yazılmayan “alçak” destana

* Ey dertliler gözyaşı Tarım!

* Lanet senin için konuşmayan “peltek” dillere

* Lanet senin namusunu ezen bütün çirkin ayaklara!

* Lanet senin için titremeyen “satılmış” vicdanlara

Uygur Türkleri tarihte sömürücü güçlerden kurtulmak için çok eskiden beri devam ettikleri özgürlük mücadelesine XX. yüzyılın başlarında hız vermişlerdir. Zulüm arttıkça, Doğu Türkistan gelişmeler hızlanmış büyük toplumsal olaylar gerçekleşmeye başlamıştır.

Şubat 1911’de Urümçi ayaklanması Ocak 1912’de Kumul çiftçiler ayaklanması  patlak vermiştir. B,öylece demokratik mücadelenin gelişmesiyle felsefi, kültürel ve fikri alandaki değişmeler,edebiyat ve üslubun değişmesini doğrudan etkilemiştir. Doğu Türkistan’ın çeşitli bölgelerde ard arda patlak veren bu ayaklanmalar mücadelenin gelişimini sağlamanın yanı sıra edebiyatın gelişimini de hızlandırmış klasik edebiyatın geleneklerini devam ettirme esassındaki toplumda olumsuzlukları açıkça eleştirebilen ve ona karşı mücadele edebilen gerçekçi yeni Uygur edebiyatının doğmasına zemin hazırlamıştır. Bu dönemdeki bazı gelişmeler yeni Uygur edebiyatına sadece içerik ve konu bakımından değil edebi tür, şekil, üslup ve dil bakımından da zenginleştirmiştir. Doğu Türkistan Uygur edebiyatı XIX yüzyıl öncesinde daha çok klasik edebiyatın üzerinde yoğunlaşmış durumda idi. O dönem ediplerinin işlediği konuların büyük bir kısmı aşk ve kendilerinden önce yaşayan ünlü şair ve ediplerin şiirlerine ve kaidelerine nazireler olmuştur. Bazı edipler şark'ın ünlü destanlarından Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Yusuf ile Züleyha, Tahir ile Zöhre gibi destanları Uygur Türkçe’si ile yörenin özelliğine uygun olarak yeniden yazmışlardır. XIX. asırda Uygur Türklerinin geleceğine ışık tutabilecek mahiyette araştırmalar yaparak tarihi eserler veren ediplerimizi de unutmamak gerekir. Yeni Uygur edebiyatı (XIX.yy Uygur edebiyatı) Doğu Türkistan'daki Çin istila ordularını, Çin hakimiyetini ve onlara karşı yapılan mücadeleleri işleyen eserlerin çok olduğu bir dönemdir. Bu dönemde ortaya çıkan edebi eserler, Uygur Türklerinde meydana gelen yeni millî edebiyatın temelini atmıştır.Bu dönemin ünlü şair ve yazarlarından biri de Abdürrahim Ötkür'dür. Yeni Uygur Edebiyatı’nın ne çeşitli türde yazdığı eserleri ile önemli katkıda bulunan şair Abdürrahim Ötkür 1923 yılında Kumul’da tüccar bir ailede dünyaya geldi. O, küçük yaşta anne ve babasını kaybedip yetim kaldı. Babası Tileş beyin asıl yurdu Artuş Ticendi. Babası vefat etmeden önce dört yaşındaki oğlu Ötkür’ü Kumul2un ileri gelenlerinden olan dostu Osman bey, çocuğu olmayan çok görmüş aydın bir kişi olduğundan Ötkür’ün eğitimine çok önem verir. Ötkür’ü dini okula yazdırır.bu dönem Doğu Türkistan’ın siyasi çalkantılarla dolu yıllarda Kumul çiftçiler ayaklanması patlak verir. Cellat Şing Şi Say Urümçi den silahlı askerlerle gelip ayaklanmayı kanlı bir şekilde bastırır.

Halk perişan bir şekilde kaçar. Osman Bey de ana yurdunu bırakıp .bir grup ile birlikte Gensu eyaletinin Jiu Çuan vilayetine kaçıp , bir süre orada yaşamaya mecbur olur. Şansına Osmanbey'in kayın annesi aydın insan olduğundan, evinde eğitimini devam ettirir. Sonra ailece Aksu vilayetinin Ücturfan nahiyesine göç eder. 1936 yılında ilkokulu Üçturfan'da bitirdikten sonra, Urümçi de birinci Gimnaziye'de okumaya başlar. 1942 yılında Doğu Türkistan Enstitüsünü bitirdikten sonra, öğretmenliğe başlar. Sonra (sözde) Şinjiang Giziti (Doğu Türkistan Gazetesi); Altay dergilerinde çalışır. Bu sırada Türkiye Türkçe'si ve Çince'yi kendi imkanlarıyla iyi derecede öğrenir.

1949'da Doğu Türkistan, Komünist Çinliler tarafından işgal edilir. Doğu Türkistanlıların karanlık gönleri başlar. Yazar ve şairlerin yazma hürriyetleri ellerinden alınır. Bu yasağa karşı çıkanlar, ağır suçlara çarptırılmışlardır. Ötkür'ün 1949-1968 yı1ları arasında fazla şiir yazmadığını görüyoruz. 1966-1976 yılları arasında devam eden “on yıllık afet dönemi” diye adlandırılan kültür devrimi sırasında zor günler geçiren şair, bu yıllarda “dörtlü çete”nin yaşattığı karanlık günleri dile getiren şiirler yazmaya başlar.

Küz Keçisi, Keşker Şair Abidin, Yungusi Tung Meş'ili ve Rubailer afet yıllarını temsil eden önemli örneklerdendir. Şiirlerinde halkın sesi olan şair, yazma özgürlüğü elinden alınınca zor durumda kalır. Halkını nasıl memnun edeceğini halkının isteğini nasıl dile getireceğini düşünür. Şiirinde bunu şöyle dile getirir:

Kelem sundi,elem ezdi dilimni

Şamal darip kikeç kildi tilimni.

Kolum tutmas putum basmas, palaç men…

Nimng birle kilay razi elimni! paleçmen, ...

Nimng birle kilay razi

 (Kalem kırıldı, zulüm ezdi gönlümü,

Rüzgar vurup, kekeme yaptı dilimi

Elim tutma, ayağım basmaz,felç’im,

Nasıl memnun edeyim halkımı.)

Son yıllarda şair pek çok şiir ve destan yayımladı. Yine son dönemde yayımlanan İz adlı romanında, 1907'den başlayıp 1913'e kadar devam eden Kumul çiftçiler ayaklanmasıyla Tömür Halpe (Timur Halife) öncülüğündeki meşhur halk ayaklanmasını anlatır. Bunun dışın- da son dönem de yayımlanmış ÖMÜR MENZİLLERİ 'adlı şiir kitabında da bu tarihi olaylar anlatılır. Şair 1939 yılında yazmaya başlar. Ancak 1943'ten sonra yazdığı şiirler, onun asıl karakterini gösteren ürünlerdir. Bu şiirler,Uygur Türklerinin o yıllarda maruz kaldıkları zulmü anlatma bakımından oldukça önemlidir. 1943 yılının sonunda, ünlü şair Lütfullah MUTELLİP ile birlikte yazdıkları ÇİN MODEN adlı tiyatro eserinde, Uygur Türküleri’nin çektikleri zulmü canlı bir şekilde gözler önüne serip, Uygur halkının beğenisini kazanır. 1946 yılında Len Cou'da yayımlanan Yürek Munğliri, Mayıs 1948'de Tanrıdağ Neşriyatı tarafından Nanjing'de yayımlanan Tarım Boyliri adlı iki tane şiir kitabı ve Keşker Keçeği adlı destanı, o yılların önemli ürünleridir.

Kaşgar Gecesi adlı destan 3500 mısra ve 11 bölümden oluşan büyük destan'da bir çift sevgilinin özgür aşk yoluyla, mutluluğa  kavuşma yolundaki serüvenleri ile, Uygur Türklerinin demokrasiye, özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşma yolundaki zorlu savaş mücadeleleri övgüyle anlatılmıştır. Aynı zamanda Uygur toplumunun siyasi, iktisadi, kültürü, dili, psikolojik özellikleri, örf ve adetleri canlı bir şekilde anlatılmıştır. Dolaysıyla destana o zamandaki Uygur hayatının şeceresi ve Uygurların siyasi mücadele tarihi diyebiliriz. Şair destanda gerçek hayatı aks ettirirken, onun içeriğini devrin ruhu ile ve bu dönemin sosyal olaylarıyla bağlayarak gerçekçilik ve doğallığı sağlamıştır. Mesela: şair 1944 yılında Doğu Türkistan'ın kuzeyinde patlak veren Üç vilayet inkılabına güney Doğu Türkistan halkının desteğini, canlı doğal bir şekilde dile getirir.

Kanatım Olsa uçsam,gülge konsam,

İli vadisiniğ hösnige konsam:

Aşu vada ara esken şamallar

Kezip deştler, eşip tağu-davanlar

Tarım bostanlikiğa kelse keşki,

Tümen, boylirimu bir külse kaşki (1)

Vahşi terörün, karanlık belirsizliğinin hüküm sürdüğü bu dönemde, Üç Vilayet İnkılabı'na övgüler yağdıran şiirleri hiç kimse yazmaya cesaret edemiyordu. Böyle şiirleri ilk yazan kişi de Abdürrahim ÖTKÜR olmuştur. Halkı bağımsızlık mücadelesinde birlik ve beraberliğe çağırmıştır.

 Niçün uzak çağlardin beri bizge kün nuri teğmez? Niçün asminimiz haman tumanlık, haman bulutluk, haman tutuk? bir künmu oçuk bolğini yok bir künmu haman bizge tün! Ömür lay su kebi ekip kelmek Her gağ her zaman könğlimiz sunuk...(2)

         Ünlü şair Ötkür'ün şiirlerini incelediğimizde onun koyu bir vatan sever, millî duygusu oldukça güçlü, millî hareketlere katılan, cesur bir şair olduğunu görüyoruz. O Çin zulmüne, Çin sömürgesine karşıdır. O hecle hain hecle (Harca Hain Harca) adlı şiirde  “Harca hainler, halkın mal mülkünü soy harca, bu yaptıklarını az diye halkımın canını da harca, soyduklarından artan parça ekmeğini de harca, gölünde balıklar çok diye, yeraltı zenginlikleri var diye, hilecilik ile madenlerini götür harca, halkın içine fitne fesat yayıp, milleti parçalayarak vicdanını harca”diyerek şöyle der:

Hecle hainler elninğ malini hecle

Yetişmey kalsiler u hem, elip sen canini hecle

Ötkür'ün güçlü bir Türk Milliyetçisi olduğunu şiirlerinden anlıyoruz. Şair 1946-1947 yıllarında yazdığı SERLEVHASIZ şiirinde “Türk” adını söyleyerek Türk'ün mücadelesini destekler. Türk'ün gücünü över ve bütün Türklüğü birliğe davet eder. Şaire göre,Türk milletinin zafer'i “birlik” le olacaktır. Şiirlerinde Türk sözüyle kastedilen sadece Uygur Türkleri değil bütün Türk Dünyası Türklüğüdür. Ötkür'ün şiirlerinde Ziya Gökalp ve Mehmet Akif’i de okuduğunu anlıyoruz. Eserlerinde bu şairlerin düşünce ve üsluplarından etkilendiği kesindir. Mesela: şair vatan sevgisi ile dolu şiirinden Canan İstemsen'de Doğu Türkistan'ın birbirinden güzel şehirlerini överek Tufan’ın eskiden beri başkent sıfatını yitirmediğini; Türkistan'ın ise bu millete ana gibi sahip çıkan ve şefkat gösteren vatan olduğunu ifade eder. Böyle bir yüce vatana sahipken başka bir vatan aramanın gereksizliğini vurgular.

Mevening teşna'i bolsang, Kuçar haning bar

Buğra babangning ordasi Kaşgar caning bar ,

 Ta ezelden payitehtinğ şu Turfaninğ bar ,

İmdi yene kimler üçün “sitan” isteysen?(3)

 Bu mısralar,Lisan şiirinin şu mısralarını hatırlatmakta:

Turan'ın bir ili var,

Ve yalnız bir dili var,

Başka dil var diyenin,

Başka bir emeli var.

Bu şiirlerinden Ötkür'ün kendine özgü üslup ve görüşleriyle yeni Uygur edebiyatının temelini atan, vatanına ve milletin sonsuz ve tartışılmaz sevgi ve saygı besleyen halkının hürriyeti için canını adayan, vatanının geleceği için hiçbir fedakarlığı esirgemeyen “mücahit” bir şairdir. Uzun yıllardır Çinlilerin uygulaya geldiği Uygur Türklerinin millî kimliklerini yok etme politikasına karşı, şair eserleriyle Uygur gençliğini millî şuur ile beslemiştir. Bu sebepledir ki, ömrünün uzun yıllarını hapislerde geçirmiştir. O ömrünün sonuna kadar Doğu Türkistan halkının haklı mücadelelerini şiirleriyle destekledi. Ne yazık ki, Doğu Türkistan'ın bağımsızlığını göremeden, 5 Ekim 1995 tarihinde kanser'e yenik düştü.

Ünlü şair Ötkür'ü Türk Dünyası ve Doğu Türkistan halkı yüreğinde yaşatacaktır. Eserleri biz Doğu Türkistanlıların bağımsızlık mücadelemizde meşale olarak yolumuzu aydınlatacaktır. Ünlü şair ve yazar Ötkür'ün yeni Uygur edebiyatındaki millî mücadelesi, Doğu Türkistan Türklüğü için büyük değer taşımaktadır.

 


Öss Sisteminden Memnun musunuz??
Evet
Hayır

(Sonucu göster)


MEV ANADOLU LİSESİ
 
Hazırlayan; Sezer AVCIOĞLU

Katkılarından Dolayı Hocamız;
T. Ertan BALCI'ya Teşekkür ederiz.

www.edebiyat-ogren.tr.gg
YAZILARIMIZ
 
Arkadaşlar yazdığınız yazı ve şiiirlerinizi bize gönderin yayımlayalım
E-posta: sezer_av76@windowslive.com
Günün Sözü
 
Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınınız
 
Bugün 17 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı!
BY SEZER AVCIOĞLU sezer_av76@windowslive.com Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol